6 Şubat 2014 Perşembe

Kitap Yorumu: Demir Kral- Julie Kagawa


Orjinal adı: The Iron King
Türkçe edisyon: Demir Kral
Yazar: Julie Kagawa
Seri: Demir Periler (The Iron Fey) #1
Tür: Paranormal, Genç-yetişkin, Romance
Goodreads puanı: 3.97/5

                                                                 * * *

Evet sonunda can sıkıntısı ve görev duygusu baskın geldi bende tembelliği bırakıp Demir Kral yorumumu yazmaya karar verdim. Okuyalı yaklaşık 2.5 hafta oldu. Yani çok geç gelen bir yorum bu. Özür dilerim bunun için. 

Konuyla başlayalım bakalım, sonra da geçeriz Demir Periler hakkında ne düşündüğüme ^^


Meghan Chase 24 saat sonra 16 yaşına girecek normal bir kızdır. Ancak doğum gününde kardeşi periler tarafından kaçılır. Bunun üzerine Meghan, arkadaşı peri Puck ile kardeşini geri almak için Periler Diyarı Olurolmaz'a gider. Burada da başına bir çok olay gelir. (Konunun içinde yorum: ''Eee, salaklık başa bela -_-'' )

Biraz Olurolmaz'dan ve Perilerden bahsedersem; 2 çeşit peri var. Tekin Periler ve Tekinsiz Periler. Bu iki ırk Meghan Olurolmaz'a gittiğinde sözde barış içinde olsalar da birbirlerinden pek haz etmiyorlar.

Olurolmaz ise 3'e ayrılmış durumda. Tekin Diyarı, Tekinsiz Diyarı ve Yabanıl Orman. Yabanıl Orman diyarın vahşi ve tehlikeli olan tarafı. Size tuzak kurup yemek isteyen perileri barındırıyor. Meghan'ı öldürebilecek bir kaç olay da zaten burada yaşanıyor. Ama dediğim gibi salaklık başa bela. 

Sanırım konuyu özetlemekten çok karşılaşacağınız şeyler hakkında kısaca bilgi verdim. Neyse yorum kısmına geçiyorum şimdi. 


Karakterler hakkında konuşmak istiyorum biraz. 

Ana karakterimizle başlarsak, Meghan'dan pek hoşlanmadım. Yani bilmiyorum sevemedim kızı ilk sayfadan. Tripli bir tip gibime geldi. Gerçi son sayfalara doğru bir düzeltti kendini ama yok toparlayamadı. Diğer kitaplarda daha güçlü -ve akıllı, bir Meghan bekliyorum. 

Bir de Ash var, konuyu özetlerken onu nereye koyacağımı bilemedim. Kendisi Tekinsiz Diyarı'nın prensi. Hoş bir karakter ama nedense bir ayılıp bayılma durumu olmadı bende. İkinci kitapta iyice benimserim herhalde. 

Puck'ı ise daha çok sevdim Ash'ten. Bilmiyorum, bana nedense Ölümcül Oyuncaklar'dan Simon'ı hatırlattı. Ki ben Team Jace olsam da Simon'ı da severim. Aynısı burada da oldu Team Ash'ım ama Puck'ı daha çok sevdim bir karakter olarak. 


Demir Kral'ı uzun zamandır bekliyordum. Büyük bir beklenti oluşmuştu nedense bende. Belki kapak yüzündendir bilemiyorum. Ama bir hayal kırıklığı olmadı değil. Evet beğendim ama daha büyük, daha güzel bir şeyler ummuştum. Sanırım son 100 sayfa olmasaydı 3.5 puan verirdim. 

Serinin diğer kitapları Goodreads'te daha yüksek puanlar almış. Yani devamını dört gözle bekliyorum. 

Peki Demir Kral'ı öneriyor muyum?

Evet, tabii ki. Okumanız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hala almadıysanız yanlış yapıyorsunuz ^^

Bu Puck fanart'ına  bayıldım! <3

Yorum bitti ama değinmek istediğim küçük bir şey daha var. Blogumu takip ediyorsanız bilirsiniz, manga okumayı çok seviyorum. Julie Kagawa'nın Goodreads sayfasını gezerken Demir Kral için bir manga çıkarıldığını gördüm. (Aynı Cehennem Makineleri için yapıldığı gibi.)

Peki, ben durur muyum? İnterneti alt üst edip aradım mangayı ancak bulamadım :(

Ama, hayır! Pes etmeyeceğim ve bulacağım onu! 

Neyse, Tumblr'da mangadan bir kaç resim buldum, onlarla bitireyim yorumu. Çizimleri hoşuma gitti, siz ne düşünüyorsunuz? ;)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder